Son bir kaç senedir yeşil enerji başlığı altında daha da sık telaffuz ettiğimiz elektrikli araçlar pek yakında ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayacak. Şu an satışta olanlarla beraber elektrikli araçlarla ilgili bilinmesi gerekenleri ve bir kaç sene içinde hepimiz ilk elektrikli aracımızı alırken dikkat etmemiz gerekenleri sıralayalım.
Elektrikli araba sürüş gücünün tamamını veya bir kısmını elektrik motoruyla üretip tekerleri döndüren teknolojiye sahip araçlara denir. Elektrik motorunu aracın bataryalarında depoladığı enerji besler ve bu bataryalar çeşitli şekillerde şarj edilir. Şu an özellikle bisikletlere takılan ufak dinamolar ve bazı mopedlerde elektrik motoru yaygınlaşmaktadır. Elektrik motorunun kullanılmasıyla dünya çapında karbon emisyonunda (egzost gazı) %30’a varacak bir düşüş beklenmektedir.
Aslında yapılan ilk araçlar elektrikliydi ve elektrikli araçlar 20. yüzyılın ortalarına kadar çok popülerdi. Zira günümüzdeki içten yanmalı motorlar o zamanlar bu kadar gelişmemişti. İçten yanmalı motorların gelişmesiyle elektrik motorları uzun bir süre malesef unutuldu. Bu sebepten bir kaç yıl önce 50-60 yıl önceden kalan bir bilgiyle elektrik motorları yeniden geliştirilmeye başlandı, ancak günümüz teknolojisiyle hızla ilerleyip üretim aşamasına geldi.
Elektrikli araçların batarya sistemleri üzerine yapılan araştırmalar sonunda şu anki şarj kapasiteleriyle çeşitli kullanım tipleri ortaya çıkmıştır.
Hibrit araçlarda hem içten yanmalı (benzinle çalışan) hem de elektrikle çalışan motorlar bulunur ve duruma göre motor seçerek güç üretirler. Opel Ampera ve Chevrolet Volt tamamıyle elektrikle çalışan motorlara sahiptir, ancak batarya şarjı azalınca benzin motoru devreye giriyor ve yeterli elektriği üreterek aracın çalışmasını sağlıyor. Toplam menzile vurulduğu zaman bu araçlar 100 kilometrede 3-5 litre arası yakıt yakarak sizi yakıt masrafından bir hayli kurtarıyor. BMW ise bu pazarda i8 spor modeliyle yer alıyor ve şehir içinde elektrikle, şehir dışındaysa çift turbolu motoruyla yol alıyor. Ayrıca fren enerjisini de bataryasını şarj etmek için kullanıyor (KERS).
Tesla Motors‘un ürettiği ve sadece elektrikle çalışıp şarj başına 300 kilometreden fazla yol katedebilen araçlar ise bu alanda başı çekiyorlar. Tesla’nın tüm araçları uzun mesafe gidebildikleri gibi üstün performanslarıyla da elektrikli araç konusunda bir çok üreticinin çok ama çok ilerisinde. Şu an bir çok üretici bu alanda kendini geliştirmeye ve farklı teknolojiler üreterek alanında liderliği Tesla’dan almak için uğraşıyor.
Şarj istasyonları konusunda da farklılıklar bulunmakta. Elbette bu araçlar bir prize takılıp şarj edilebilir, ama bu günler sürecektir. BMW elektrikli araç satın alan müşterilerinin evlerine kendi özel şarj istasyonlarını kuruyor. Bu sayede araç bir kaç saat içinde tam olarak şarj olabiliyor.
Bir de benzinciler gibi şarj istasyonları var. Onlar da özel akımlarla araçları 15-20 dakika gibi kısa sürelerde şarj edebilmek için uğraşmaktalar. Ülkemizde bu konuda Eşarj yoğun bir çaba harcamakta ve istasyonlarını yaygınlaştırarak elektrikli araçların kullanımını desteklemekte.
Bunların yanı sıra batarya değişimi ile de şarj mümkün. Batarya paylaşımına uygun üretilen elektrikli araçlar istasyonlara boş bataryalarını bırakıp şarj olmuş başka bir bataryayı takarak bir kaç dakika içinde yola devam edebilirler.